PARİS
Paris de İstanbul gibi “dişi şehir” dir . Güne zarif bir iş kadını olarak başlar etrafındakileri tarzı ile büyüler. Yaşlanmaz asla, yüzyıllar geçse de üzerinden her daim genç kalanlardandır her şeye rağmen. Geceleri ise çıkartır üzerinden Chanell tayyörünü, seksi bir kadındır artık Paris kıpkırmızı olur Dior elbisesi. Gizemli ve çekici, ne istediğini bilen, 30'lu yaşlarının sonuna gelmiş Paris çok canlar yakar geceleri, çok fenerler söndürür ara sokaklarında. Hem çocuksu, hem seksi Paris, hem eski, hem yeni Paris, hem insalcıl, hem acımasız, hem yaşanır, hem kaçılır Paris...
Cafe de Flour'da Jean Paul SARTRE ile gündem yaratırsınız, SHAKESPEARE & CO. kitap evinde son çıkan roman takılır gözünüze, satın alınca romanı içine mutlaka "Zero kilometer Paris" damgası vurdurursunuz, tam o anda NOTRE DAME'ın KAMBURU, çanı çalmaya başlar, Sorbonne Öğrencileri karşı tavırları ile köprüden günü selamlar ve belki en sevdiğiniz filmden bir kare düşer fotoğraf makinenize, MOULEN ROUJE simalarıyla ve bilirsiniz Naif Müzesinin ( MUSEE d'ART NAİF MAX FOURNY - Halle Saint - Pierre Musee Paris ) kapalı olduğu gündür o gün , siz de Ressamlar Tepesi ile yetinirsiniz. Zaten, SACRE COEUR MONTMARTE bir güne sığamayacak kadar büyüktür acelesi olmayana, acelesi olan için o kadar fettandır ki Paris zamanı unutturur ve bir de bakarsınız aceleniz varken bile SACRE COEUR'de atlıkarıncadasınız...
Sacre Coure - Paris |
Paris'te çocukluğunuzu özlerseniz EURODİSNEY' de almalısınız soluğu. Eğer zamanın integralini almaksa istediğiniz LOUVRE MÜZESİNE gideceksiniz. MONA LİSA tablosunu es geçip, Asya Medeniyetleri Bölümünde gözünüzü kapatın ve içinize Asya'nın geçmişini çekin. Anlattıkları uyuşmaz Paris'in anlattıklarıyla.
Ve canınız nanik yapmak isterse hayata istikamet POMPIDOU. O size yardımcı olur dalganızı geçerken.
Yahudi Mahallesi - Marais |
Yorulduğunuz anda Yahudi mahallesi MARAİS yetişir imdadınıza. Marais'de vitrinlere dokunun, kokusunu duyun sokakların, Nazi'lerin adımlarında yıpranan kaldırım taşlarını hissedin. Siz, ezmeden geçin bu taşları.
"ZAMANI, ZAMAN SORGULAR ANCAK VE ZAMAN, ZAMANA HESAP VERECEKTİR BİR GÜN MUTLAKA"
Nazi'lere inat, oturup bir cafe'de Yahudi çöreğinizi, sütlü kahvenize batırın yiyin, hayat budur işte!
Gece başlarken Paris'te, çeki düzen verin üstünüze başınıza, atılın kollarına aşka susamış şehrin. Ya OPERA BİNA'sında sevişin ya da SEİNE NEHRİ kıyısında yemeğe davet edin Paris'i. Camambert ve şarap ile başlayın geceye, midye ile devam edin, balık ile bitirin, bir de bir kaç kaşık Soğan Çorbası. Üstelik azar azar tadımlık olacak hepsinden, PARİS asla kilo almak istemez, kilo aldıranı ise sevmez!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder