Prag; O bir kraliçe soylu, zarif ve mağrur. Soğukkanlı ve emreden. Kendini yaşayan, kendinden başka kimseyi görmeyen, kimseye güvenmeyen, katı kurallı ve aristokrat Prag. Geri kafalı bir Ortaçağ kenti ama , burası Avrupa'nın tartışmasız "Başkenti"!
Kraliçe Prag, şehri sonuna kadar Savunan müridler tapınağıdır .
Yanınızda illa Franz KAFKA, bir Prag kedisi, bir de sevdiğiniz olmalı dolaşırken bu aşık olduğunuz kadında. Muhtemelen Vltava nehrini dinlerken, Charles Köprüsü üzerinde öpmek isteyeceksiniz yanınızdakini aşkla. Sevdasız kabullenmez sizi bu kadın ve açmaz kollarını sizi sarıp sarmalamak için. Buram buram romantizm tüten Prag kahvenizi yudumlarken Astronomik Saat Kulesinin bir kez daha zamanı durdurmasına tanıklık etmenize ancak bu şartla izin verir Eski Meydanda. Aşkı ve ölümü çalar her saat başı Astronomik saat. Aşkın, ölümü yeneceğini hissederek kalkarsınız cafeden ve içinizde karşı koyamadığınız sağanak, köşe başından aldığınız şemsiyeye kitap, CD ve kuklaları doldurursunuz . Prag'da bütün "minimalistliğinizi" tahta kuklalarla yitirirsiniz, kalabalık dönersiniz yaşadığınız şehre. Hele de, anarşist Don Quijote ise hayatınızı alt üst eden kukla! Nereye sığdıracağınızı düşünmeden sadeleştirdiğiniz evinizde, kocaman bir paketle çıkarsınız dükkandan. Sonra? Sonrası malum! Eve varana kadar elinizde anarşizmin en tekil komik kahramanı ile aldatmaya başlarsınız sevdiğinizi gizli saklı.
Sonra gözünüz Aslan Asker Svejk'a takılır ve o anda Don Quijote'u bile unutuverirsiniz:) Artık bir elinizde Don Quijote bir elinizde Svejk yeni bir kahraman görene kadar dolaşır durursunuz Kraliçenin kollarında.
Kaçınılmaz son geldiğinde alelacele binersiniz uçağa apar topar çünkü heran fikriniz değişebilir kopmak çok zor bu kentten.
Başka bir sevdadır Prag müridleri için. Başka bir zaman başka bir kimlik.