10 Mart 2021 Çarşamba

Daisy BATES ve ABORJİNLER

 

En son ne zaman kendiniz için çocuk kitabı aldınız? Büyüdünüz mü gerçekten çocuk kitabı okumayacak kadar?

Hayat ; büyüklere masal anlatmakta zaten hergün, hatta hayatının romanını bile yazdırmakta, işte tam da bu yüzden bazen büyümeye ara vermek gerekiyor, biraz soluklanmak ve içinizi yatıştırmak, bunu yapmak için en güzel seçeneklerden biri çocuk kitapları. Yaşınız neyse ne, kime ne!

Daisy Bates ile de böyle tanıştım, yakınlaştım, İdefix den sipariş ettiğim masal kitaplarından biri olan Aborjin Masallarının yazarı, aslında yazar demek sanırım çok iyi anlatmayacak Daisy Bates'i. Bu efsane kadın ömrünü Aborjin'lere adamış, nesilden nesile anlatılarak aktarılmış olan Aborjin masallarını dinlemiş gerçek sahiplerinden, dinlerken not almış, kağıt bulamazsa üzerine yazabileceği ne bulursa ona yazmış anlatılanları, yazarken yaşamış ve bu kitap ile Aborjin Masallarını bundan sonraki nesillere bozulmadan ulaşabilecek hale getirmiş. Aborjinlerin yazılı ilk tarihi olmuş Bates'in kitabı. Bir ömrü böylesine inanarak geçirmiş dopdolu.


Yaklaşık 45 yıl 1899'dan 1945'e kadar Aborjinlerle yaşayarak derlemiş, toplamış tarihini Avustralya yerlilerinin. 

İrlandalı Daisy Bates - doğumunda bir ölüm perisinin inlemiş olabileceğini iddia ediyormuş doğumundan kısa bir süre sonra annesi öldüğü için ve kardeşi Jim ile birlikte büyükannesinin çiftliğinde yaşamaya başlayınca hayata nasıl tutunacağı da belli olmuş Caraig ve Knockshegowna tepelerindeki yaprakların altında veya çiçeklerin üstünde görülebilen elfleri ararken.
 
Hayalgücü; geleceği şekillendiren en büyük güç sanırım bir çocuğun ellerindeki.

Daisy Bates hayallerinin peşinden korkusuzca giden bir çocukken hayallerini gerçeğe dönüştüren kadın olarak, Avustralya'ya hem de gemi ile hem de tek başına giderek 18. yy sonlarında bir kadının neler yapabileceğini ve asıl özgürlüğün beyinde olduğunu 21. yy kadınlarını bile kıskandıracak kadar özgürce göstermekte.

Kitabın sonunda bir de bir kaç sayfalık sözlük var Aborjince-Türkçe. 
Yoongar: yeryüzünde yaşayan tüm insanlar demekmiş, Waddarn: Deniz, 
Ngarri ise çalılara musallat olan hayaletler :) 

Aborjin Masalları, Daisy Bates'in çalışmalarının çok ufak bir bölümü ama o kadar dopdolu ki. Dünyayı incitmeden diğer canlılarla bir arada yaşamaya çalışan ilkel Avustralya yerlilerinin teknolojik beyaz insana anlattığı çok şey var bu masallarda.

Okumak lazım Daisy Bates'in kaleminden , Gülsima Eryılmaz ve Akın Emre Pilgir tarafından çevrilmiş, Su Yayınevi tarafından basılmış bu çocuk kitabını.      

Not : Daisy Bates'in fotoğrafı https://www.australianmusiccentre.com.au/event/daisy-bates-at-ooldea 'dan alınmıştır. 

8 Mart 2021 Pazartesi

PRAG'da NAZİ KURŞUNLARI

16 Mart 1939'da Alman Birlikleri Çekoslovakya'yı işgal ederek, 1945 yılına kadar bu Devleti haritadan isim olarak siler ama, Prag'ı bombalatmaya Heil HİTLER'in vicdanı el vermez ve zaten Çekler de Prag zarar görmesin diye direnmeden şehri teslim eder-Nazi Tanklarına ve Postallarına- bu teslimiyet ile Nazi tahribatı yaşamaz Gotik Prag. 
Ancak, yine de Nazilerden kalma kurşunlar vardır şehirde !!!

Nazi Kurşunlarının olduğu
St Cyril and Methodius Kilisesinin duvarı

Nazi'leri Ülkelerinden kovmak için direnen bir avuç Çek Askerine sıkılmıştır bu kurşunlar.

Nazi'lerin "en" acımasız, "en" zeki  ve "en" katillerinden biri olan Reinhard HEYDLICH; 1941 yılında Çekoslavakya'nın koruyucusu (Protektör) görevi ile Çekoslavakya'ya gelir. 

Uyguladığı acımasız savaş stratejisi ile bölgeyi yönetir. Kendi düzenine karşı gelenleri cezalandırır, idam eder, zorbalıkla kendine itaat etmeye zorlar. Ancak disiplinli yönetimi ile  bir yandan üretim artar, ekonomi düzelmeye başlayınca yerel halkın da desteğini almaya başlar. Bu işbirliği İngilizlerin ve sürgündeki Çekoslavak Hükümetinin işine gelmez, durumdan hoşnut olmadıklarından Reinhard HEYDRICH'i ortadan kaldırmak için devreye İngiliz İstihbarat Servisi tarafından eğitilmiş 2 kaçak Çekoslavak askerini sokarlar.

Bu askerler; Jan KUBIS ve Josef GABCIK'dir. 

1942 yılında İngiltere'deki eğitimlerini tamamlayıp, kendilerine verilen görevi yerine getirmek üzere uçakla Çekoslavakya'ya gelirler ve Paraşütle atlarlar uçaktan, Lidice Köyü yakınlarına düşer 2 asker.  

27 Mayıs 1942'de HEYDRICH, Prag'daki Kasabalardan Kobylisy'deki karargahından üstü açık arabası ile ayrılır. (Reinhard HEYDRICH'ın arabasının üstü açıktır ve suikast için bu büyük bir avantajdır.)

Yol yaklaşık 1 saat sürecektir. Yolda keskin bir viraj vardır ve Jan ve Josef suikasti bu noktada yapmayı planlamıştır. 

Gerçekten de araba gelirken bir Gözcü ıslıkla haber verir, araba viraja girince yavaşlamasını fırsat bilip Jan KUBIS bombayı atar ancak Josef GABCIK'in silahı tutukluk yapar. Bomba patlar patlamasına ama, hedef; kurşunla vurulamaz bir türlü. 

HEYDRICH ağır yaralanır bu suikastte, hastaneye kaldırılır. 

Ancak, kurtulamaz ve 4 Haziran 1942 günü acılar içinde ölür Reinhard HEYDRICH, nam-ı diğer Prag Kasabı.  

HEYDRICH gibi büyük bir beyni kaybettikleri için Nazi'ler yastadır. İntikam almak için Hitler 10.000 Çekoslavak'ın kurşuna dizilmesi ve Lidice Köyü'nün haritadan silinmesi talimatını verir. 

Gerçekten de 10 Haziran günü Lidice Köyü'nü haritadan silerler, 16 yaşından büyük bütün erkekleri kurşuna dizip, kadınları ve çocukları bir daha geri gelmemek üzere toplama kampına gönderirler. 

Keza, Lezaky Kasabasında da 16 yaşından büyük erkekleri kurşuna dizerler ve Lidice Kasabası gibi haritadan tamamen silmeselerde, evleri ateşe verirler, yakıp yıkarlar. 
Jan ve Josef 18 Haziran'a kadar saklanmayı başarır. 

18 Haziran günü Ortodoks St Cyril ve Methodius Kilisesinde (Aziz Kiril ve Metodi Kilisesi) saklandıklarını öğrenir Nazi'ler. Yaklaşık 2 saat süren çatışma sonucu KUBIS öldürülür, GABCIK ise yakalanmamak için şakağına silahını dayar ve intihar eder.

İşte, Prag 2. Bölgede, Resslova Caddesindeki Ortodoks Kilisesinin duvarındaki kurşunlar, Vatansever Jan ve Josef 'e sıkılmıştır. 

Çekler; kurşunların olduğu yere bıraktıkları çiçeklerle bu yiğit oğullarını bağırlarına basmaktadır hergün.

Gezegenimizin de bu iki evladına bir borcu vardır, Nazilerin en vahşisininden onların sayesinde kurtulduğu için. 
JAN KUBIS
(*fotoğraf alıntıdır)

JOSEF GABCIK
(*fotoğraf alıntıdır)

*** Fotoğraflar ;  nAifce tarafından 2014 tarihinde Prag'da çekilmiştir ...