İçeriye girdiğiniz andan itibaren unutuyorsunuz herşeyi. Sadece o an ve sanıyorsunuz ki o an hayatın olağan akışıdır.
Kapıdan girişte sizi Papa John Paul II karşılıyor. Birinci katta kimler yok ki! İran Şahı Rıza Pehlevi ve Farah Diba, Prenses Diana, Chopin, Pinokyo, Alice, Kırmızı Başlıklı Kız, Dünya siyasetinin en renkli simaları ve içlerinde tabiiki Che (çok benzemesede), Dali, Picasso, Einstein, Antonius ve Kleopatra, Napoleon ve Josephine, Beethoven, Prens Charles ve Camilla. Liste uzayıp gidiyor...
İkinci katta Palyaçolar var renkli görüntüleriyle.
Papa II. John PAUL |
Müzenin Giriş Kapısındaki Vale |
Müzisyenler |
Masal Kahramanları |
Dünya Liderleri I ( Bazı Liderleri Onaylamasak da ) |
Dünya Liderleri II |
Antonius ve Kleopatra |
Napoleon ve Josephine |
Düşünür, Yazar, Biliminsanları |
Pablo PİCASSO |
Salvador DALİ |
İkinci kata çıkarken karşınıza Yoko Ono ve John Lennon çıkıyor. İstediğiniz kadar fotoğraf çektiriyorsunuz bu ilginç çiftle, sizi durdurmaya kalkmıyorlar.
Yoko ONO ve John LENNON |
İnsan İspanya'da olur da Don Quijote ve Sancho Panza ile tanışmadan olur mu? Hatta yeldeğirmenlerinin yanında ve Bayan Dulcinee de varken tanışıyorsunuz bu kahramanlarla.
Sevinciniz kısa sürüyor çünkü, bir Matadorun ölümüne tanıklık ediyorsunuz, her ne kadar karşı da olsanız Matador'lara. Sonuçta hiç bir canlı böyle bir ölümü hak etmiyor. Bu bölümde çok fazla kalınamıyor, hızla geçiyorsunuz ve sırada Flamenco dansçısı olan Çingeler var. Birden bire, polis sirenleri çalmaya başlıyor. Nutkunuz tutuluyor acaba ne oldu diye. Bir de bakıyorsunuz bir banka soyuluyor, 1950'lerden kalma soyguncular tarafından. Kah mağara devri insanlarının yanında buluyorsunuz kendinizi, kah bir denizaltıda.
Denizaltından çıkıp nefes alacağım sanırsanız yanılırsınız, bu defa bir uzay aracında yıldız Savaşlarının figüranı oluyorsunuz. Büyülü bir dünya burası . Üstad Leonardo uğurluyor sizi ve istemesenizde ayrılıyorsunuz yeni dostlarınızdan.
Artık yoruldunuz, güzel bir sangria içme ve biraz dinlenme vakti. Mumya Müzesinin çıkışında sizi bekleyen "El Bosc de les Fades" bu iş için mükemmel bir atmosfer. Bu cafenin ilginç dekorasyonu mutlaka görülmeli. Mağara cafe burası ve ilginç ağaçların, orman perilerinin arasında gideriyorsunuz yorgunluğunuzu .
***Fotoğraflar ; nAifce ve erikhirsizi.blogspot.com tarafından Barcelona Mumya Müzesinde çekilmiştir...
Palyaçolar |
Bu veda Boğaya değil Matador'a |
Don Quijote, Sancha Panza ve Dulcinee |
Steven SPİELBERG |
İbn-i BATUTA |
Mağara Devri |
El GRECO |
Flamenco Dansçıları |
Alfred HITCHCOCK |
Jean D'arc |
Leonardo da VİNCİ |
Artık yoruldunuz, güzel bir sangria içme ve biraz dinlenme vakti. Mumya Müzesinin çıkışında sizi bekleyen "El Bosc de les Fades" bu iş için mükemmel bir atmosfer. Bu cafenin ilginç dekorasyonu mutlaka görülmeli. Mağara cafe burası ve ilginç ağaçların, orman perilerinin arasında gideriyorsunuz yorgunluğunuzu .
Mumya Müzesinin karşısındaki ilginç Cafe |