Napoli'de serbest zamanımız 1.5 saat idi . 1.5 saat içinde bir "Şehirkoliğin" bir şehrin kokusunu hafızasına alması çok zordur . Gerçi , yakın çevremdeki Napoli'yi görmüş geçirmiş insanlar , Napoli'ye "gitmesem de olur" ortak paydası oluşturmuşlardı ama eğer bir "Şehirkolik" iseniz her fırsatı değerlendirmek için elinizden geleni , hatta gelmeyeni yapmak istiyorsunuz , bu tamamen iç güdüsel .
Ben de Roma'ya bu kadar yakın duran , özellikle Pompei'yi ve dolayısıyla Napoli'yi görmeden esas şehrim İSTANBUL'a dönmeyi varoluş amacıma uygun bulmadım doğal olarak .
Pompei'yi anlamak için izleyeceğim yol , Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesine götürecekti bizi , yaptığım araştırmalar gereği . Eğer rehberimiz izin verseydi tabii ki de . Müzeye gitmek , bilet almak , içeri girmek , gezmek ve fotoğraflamak , hem de bütün bunları 1.5 saat içinde yapmak . İmkansız dedi ve kestirip attı sevgili rehber . Bu durumda en istediğim programlarımdan birini sildim yapılacaklar listesinden çok üzülerek . Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesi Dünyanın en iyi 2. Müzesi sayılıyor sergilenen eserler bakımından . Hani tabiri caizse görmeden ölünmeyecek yerlerden . Amacımıza ulaşamayınca , bari elimizdekilerin keyfini çıkartalım dedik ve somurtuk olarak etrafımızı fotoğraflayarak geçirdik serbest 1.5 saati , bir de meydanın tam karşısındaki "Gambrinus Gran Cafe" de kahve içtik . Şiddetle tavsiye ederim , bu eski Cafe'de zaman geçirin Napoli'ye giderseniz . Bir de , kırmızı biberi çok ünlü Napoli'nin , kırmızı biber ve zeytinyağı almadan dönmeyin yaşadığınız şehre , cimrilik ederseniz , çok kırarsınız Napoli'yi .
Napoli , tipik bir Güney İtalya şehri . Trafik kötü , apartmanları eski görünümlü , balkonlarda çamaşırlar dizim dizim . Görmüş geçirmiş durmuyor , karizmatik ve lider vasfı da yok . Aksine , saldırgan ve orta halli her haliyle , daha çok siesta , daha az çalışma modunda . Trafikteki araçların neredeyse tamamı hasarlı , ama sahipleri hiç önemsemiyor , kaza yapıyor ve yollarına devam ediyorlar . Bu durum , hayata bakış açılarının da göstergesi adeta. Bekleme yapmayalım , ilerleyelim beyler modunda :)
" Napoli Mafya'sı turisti sever , dokunmazlar " dedi rehberimiz . Bir rahatladık , sormayın . Malumunuz , Güney İtalya , Mafya'sı ile de çok ünlü . Trafikte Otobüs çaldıkları bile şehir efsanesi olarak anlatılıyor . Napoli , Akdeniz ve Avrupa'nın en önemli Limanlarından aynı zamanda . Ayrıca , İzmir ile kardeş şehir .
Entellektüel açıdan Bu Güney'li , Dünyanın ve Avrupa'nın en tanınmış ve Lirik tarzda en eski Opera Binasına -1737 yılında açılmış - " San Carlo " ev sahipliği de yapmakta . Hem de oldukça iyi bir ev sahibi olarak .
*** Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim , Aralık 2012 tarihinde (bizim seyahatimizden kısa bir süre sonra ) Ferzan ÖZPETEK , San Carlo Tiyatrosunda , VERDİ'nin La TRAVİATA'sını başarı ile sahnelemiştir ...
Yol boyu Napoli görüntüleri |
Güney'li Napoli'den yaşam biçimleri |
San Carlo Tiyatrosu |
|
San Carlo Tiyatrosunun Girişi |
Piazza del Plebiscito'daki San Francesco di Paola Kilisesi |
Napoli Royal Palace - Ön cephesinde Napoli Krallarının Heykelleri bulunmakta İmparator Napoleon da bir süre burada kalmıştır |
Royal Palace'dan görünüm |
Alış Veriş Merkezi Galeri Umberto |
Galeri Umberto'nun iç görünümü |
Galeri Umberto'nun Yer Mozaikleri |
San Carlo Tiyatrosunun Önü |
Napolinin kırmızı biberleri ve zeytinyağları oldukça ünlü
|
***Fotoğraflar ; nAifce tarafından 2012 Ekim Ayında ROMA - VATİKAN - NAPOLİ ve POMPEİ ' de çekilmiştir ...