16 Ekim 2014 Perşembe

KAŞİFLERİN BAŞKENTİ LİZBON

PORTEKİZ ve KAŞİFLERİN BAŞKENTİ LİZBON, SİNTRA, CABO da ROCA, OBİDOS, NAZARE, FATİMA

Şehirkolikler yaşadıkları şehir ile beslenirler, yaşadıkları, çoğaldıkları, birikirdikleri hep o şehre aittir, üzerine gül koklamak istemezler ancak, bir şehirkolik başka bir şehre -hele de ilk kez- gidiyorsa merakına yenik düşer, başlar günler öncesinden yeni şehre ait ne varsa biriktirmeye... 
Lizbon seyahatine çıkmadan günler önce başladım, Lizbon ile ilgili araştırmalara. Kitaplar yetmedi, internetten devam ettim, internet bitince daha önce Portekiz'e ve Lizbon'a giden tanıdıklarımla sohbet ettim ama, bütün bu çalışmalarımın sonunda en çok Lizbon ile İstanbul'un birbirlerine benzediğini öğrendim, hem de ikiz gibi benzer olduklarını...
  

Lizbon'da 7 tepe üzerine kurulu, içinden Tejo nehri geçiyor, dışında Atlantik Okyanusu sarıyor sarmalıyor bu sıcak şehri, tıpkı 7 Tepeli ve içinden deniz geçiren benim şehrim İstanbul gibi.


Fotoğraf karelerinde birbirlerine olan benzerlikleri göze çarpmakta zaten hemen.
 Mutfaklarındaki zeytinyağlılar ve otlar daha da çarpıcı hale getiriyor benzerliklerini bir de Balık tabiiki... 
Lizbon seyahatini yazmak için bilgisayarımın başına oturduğumda aklıma ilk gelen "Lizbon'da aç kalmadığım" oldu. Soslu balıkları, zeytinyağlıları ve otlu salataları
- özellikle kişniş otunu kullanış biçimleri- damak tadıma çok uygundu. Lizbon, tabağımı silip süpürdüğüm tek Avrupalı şehir oldu...  
Lizbon sadece Portekiz'in Başkenti değil, Kaşiflerin de Başkenti. Dünyanın en ünlü maceraperestleri ve gezginleri Portekizli ve Lizbon'dan bilinmeze doğru yola çıkarak keşfetmişler Dünyamızın en ücra köşelerini. 
Vasco da GAMA, Ferdinand MAGELLAN, Bartolomeu DİAS, Gemici Henrique en ünlülerinden Portekizli Kaşiflerin.
Bartolomeu DİAS, Fırtınalar Burnu'nu ilk geçen Kaşif (Gemicilerin üzerinde olumsuz etki bırakacağı için Fırtınalar Burnu'nun adı Ümit Burnu olarak değiştirmiş hemen) DİAS'ın Ümit Burnu'nu keşfetmesi ile Doğu-Batı dengeleri değişmiş, DİAS'ın yolundan yoluna devam eden Vasco da GAMA Hindistan'a varan ilk Avrupalı olmuş. Doğu'nun mistik baharatları ve ipekleri sayesinde zenginlik Doğu'dan Batı'ya kaymış ogün bugündür...  
Lizbon'da gezilecek, görülecek, tadılacak, alınacak, izlenecek pek çok şey sıralayabilirim ama, zaten pek çok seyahat yazısında bu "en yapılması gerekenler" listelerini bulabileceğiniz için, "değişik ne yapılabilir" sorularına cevap aradım dolaşırken Lİzbon'u ve bulduğum cevapları paylaşıyorum... 

Lizbon'da  ve yakın çevresinde yapabileceğiniz değişik kaybolmalar;

*** Cabo da Roca'dan Atlantik Okyanusunun kokusunu içinize çekip, Amerika kıtasına el salladıktan sonra Avrupa'nın en ucunda olduğunuzu belgeleyebilirsiniz,


Cabo da Roca Avrupa Kıtasının en uç noktası

Portekizliler Cabo da Roca'yı kazanca dönüştürmüşler ve girişteki ofisden 5 veya 10 Euro karşılığı üzerine isminizi yazdıracağınız "Avrupanın en uç noktasına ayak basmıştır" Sertifikası hazırlıyorlar ve Şehirkoliklere satıyorlar, alan memnun satan memnun.

*** Sintra sokaklarında dolaşabilirsiniz, hatta mutlaka dolaşmalısınız, Sintra'daki Tasarım dükkanlarından alışveriş yapabilirsiniz, 
  
Sintra'ya gider iken aldı da bir rüzgar :)) 
Sintra'nın merkezine doğru giderken rüzgar Atlantik Okyanusunu
kızdırmakla meşgul olduğundan, Okyanusu uzaktan 
fotoğraflamakla yetiniyorum

*** Belem Bölgesindeki Jeronimos Manastırında Vasco da GAMA'yı ziyaret edebilirsiniz,  

Vasco da GAMA'nın Jeronimos Manastırındaki mezarı 

Jeronimos Manastırında Halk Şairi Camoes'in de mezarı bulunuyor

*** 28 No.lu Tramvay ile Lizbon'un haritasını içinize çizebilir ve Tramvay en tepeye ulaştığında eski mahalle Alfama'da Lizbon'un geçmişine tanıklık edebilirsiniz,

*** İçi krema dolgulu, dışı çıtır milföy hamuru olan Pastais de Belem tatlısını (çöreğini) deneyebilirsiniz, Belem Pastanesinde bu tatlı için bekleyeceğiniz kuyruğa değer, Pastais de Belem, Dünya lezzet literatüründe önemli yer edinmiş bir Portekizli,   

*** Bairro Alto'da gece hayatına katılıp, duygulu Fado müziği eşliğinde Portekiz mutfağını deneyebilirsiniz, 

*** Eşinize dostunuza, Portekiz'in Ulusal simgesi Horoz'lu keten örtülerden satınalabilirsiniz, 

Hediyelik eşya olarak Horoz desenli keten 
örtüler oldukça hoş  

Denizciler denizi tercih edip, eve dönmedikleri 
zaman Portekizli kadınların denize karşı yaktıkları ağıt
aslında FADO... Yani, Fado dinlerken acısına ortak
oluyorsunuz ölen denizcilerin hanımlarının... 
(Sanatçısı azalmaya başladığı için
kaybolmaya yüz tutmakta Fado da, aynı Kanto gibi)

*** Lizbon'un yakın çevresinde görülmesi gereken ilk yer Kraliçeler Köyü Obidos, Obidos'u ziyaret edebilirsiniz,


Obidos; Portekiz Krallarının müstekbal Kraliçelerine düğün hediyesi olarak verdikleri bir armağan ve onun için adı Kraliçeler Köyü. 
Lizbon'a 84 km. uzaklıkta, daracık parke taşlı yollarında dolaşırken çekimine kapılıyorsunuz bu güzel köyün... Oldukça hoş dükkanlar var, Vişne likörü ünlü ve kimi dükkanda tadımlık sunuyorlar likörlerinden. Bir de her yıl Çukulata Festivali yapılıyor Obidos'ta. Haziran Ayında dolaşırken hummalı bir biçimde Festival hazırlıkları vardı.


Obidos

Festival katılacak firmalar standlarını hazırlıyor  

Tasarım dükkanlarından biri ve her yerde karşımıza çıkan
hediyelik horozlar 

*** Obidos'dan sonraki istikamet Lizbon'dan 123 km, Obidos'tan 41 km uzaklıktaki Balıkçı Köyü Nazare olabilir, olmalıdır hatta,

*** Nazare'nin olmazsa olmazları; Balık ve Şarap, Atlantik okyanusunda yüzüp, uçsuz bucaksız kumsalında dolaşmak ve Nazare bebeği satın almak,


Atlantik Okyanusu ve Nazare kumsalı

Nazare'yi görür görmez vuruldum, tipik bir sahil Kasabası, balıkçılık ana geçim kaynakları. Nazare'ye vardığımızda karnım çok aç olmasına rağmen Kumsal ve Okyanus manzaraları açlığımı unutturdu, fotoğraf telaşına düştüm. Uçsuz bucaksız diye adlandırabileceğim kadar büyük kumsalı ve kumsalındaki 1920'lerden kalma soyunma kabinleri, bir de Atlantik, seyrine doyulmaz kareler sunuyor turistlere. Nice sonra açlığımı hatırladığımda yediğim Balık ve yanında sunulan şarap bütün yorgunluğumu aldı, götürdü... 
   
Ara sokaklardaki Nazare


Nazare Bebekleri, denizci kocalarının dönüşünü bekleyen Nazare'li kadınlar aslında. Geleneksel giysilerinin bir özelliği var; Kocası denizde olan kadın, üstüste 7 etek giyiyor ve kocasının dönüşüne kalan zamanı bu etekleri
hergün çıkartarak hesaplıyor.  
Nazare bebeğinin fotoğrafı nAifce tarafından çekilmemiştir. 
www.etsy.com sitesinden alınmıştır. 



*** Lizbon'dan 125 km uzaklıktaki Portekiz'in Vatikan'ı sayılan ve her yıl onbinlerce Katoliğin Hacı olmak üzere özellikle Mayıs-Ekim aylarında ziyaret ettiği Fatima, Portekiz'in dini motiflerini daha iyi tanımak açısından görülmeye değer.



1917 yılında Fatima'da, 3 küçük çocuğa, 3 değişik zamanda gözüken Meryem Ana  bu 3 çoban çocuğa ; bulundukları yere bir kilise yaptırmalarını söyler ve 3. görünmesinde de 3 sır verir.
 Sırlardan birincisi, Papaya inanmayanların cehenneme gideceğine dairdir, 
ikinci sır; 1. dünya ve 2. dünya savaşlarının haberini vermektedir,
3. sır ise gizli tutulmuş ancak, 2000 yılında dünya kamuoyuna açıklanmış olup, Papa'nın öldürüleceğine dair bir kehanettir. ( Hatta, 1981 yılında Papa II. Jean Paul'e yapılan suikast girişimi de bu kehanete göre yorumlanmaktadır.)


Fatima'daki ritüel; hacı olmak için gelenler dilekleri ve duaları kabul olsun diye, Kilise yolunu dizlerinin üzerinde ilerliyorlar. Hatta, bu acıya katlanmak için adak adayanlar ve adadıkları kadar mesafeyi dizlerinin üzerinde katedenler var. 


*** Porto'ya gidemedim, zamanım yetmedi ama, Lizbon'dan 312 km. uzaklıktaki Porto'ya giderseniz Porto şarabı almayı unutmayın,  

 
Portekiz'den dönerken koleksiyonuma aldığım yüksükler

Yüksüklerimi de unutmuyorum tabii, Nazare Kasabasında ve Jeronimos Manastırında bulduğum Yüksükler ayrı değerli benim için ...   

Dönüş yolunda seyahatin notlarını derleyip toplarken; İstanbul'a olan benzerliği, mutfağı, Kaşifleri ve Nazare Kasabası Portekiz'de beni en çok etkileyenler olarak kayıtlara geçiyor... 

Fotoğraflar;  nAifce tarafından 2008 yılında Lizbon, Sintra, Cabo da Roca, Obidos, Nazare ve Fatima'da çekilmiştir.