Madrid'den tren ile yaklaşık yarım saat uzaklıkta bulunan Toledo'ya gitmek için en kolay yol Atocha Renfe'den trene binmek. Atocha tren garının çok önemli bir de özelliği var. Garın içinde bir botanik bahçesi ve ortasındaki yapay havuzda da yüzlerce su kaplumbağası hayat buluyor , sırf bu yüzden bile Toledo'ya gitmek için bu istasyonu kullanmanızı öneriyorum.
Bileti, Madrid - Toledo gidiş/dönüş almanın daha ucuz olduğu konusunda gişedeki görevli uyarıda bulunuyor , seçeceğiniz dönüş saati konusunda tedirgin olmanıza gerek yok , daha erken veya daha geç trenle dönmek istediğinizde trenin doluluk durumuna bağlı olarak bu değişimi Toledo'da yaptırabiliyorsunuz.
Toledo biletini Atocha istasyonundan bilet makinalarından alabileceğiniz gibi klasik yolu tercih edip benim yaptığım gibi gişeden almak da son derece kolay.
Gidiş - Dönüş toplam 20,60 € ödeniyor bilet için.
Bu eski başkente vardığınızda öncelikle tren istasyonu şehrin genel havası için de fikir sahibi olmanızı sağlıyor . Endülüs mimarisinden etkilenmiş istasyon binası neomudejar mimari tarzında. İspanyolcada mudejar "kalanlar" anlamına geliyormuş yani İspanya'nın müslümanlardan geri alınmasından sonra kalanlara verilen isim mudejar. Toledo tren istasyonu neomudejar tarzının iyi bir örneği sayılıyor.
İstasyon binasının iç kısmı
Toledo yürüyerek dolaşması zor bir şehir olduğundan City Sightseeing ile dolaşmakta fayda var, diğer seçenek ise taksi. City Sightseeing bileti 22,5 € ve istasyon binasından çıkar çıkmaz durakları var. ( 22,5 € ücretin içinde rehberli cathedral gezisi de var, eğer bu geziyi istemezseniz günlük bilet fiyatı 18 € )
Aynı zamanda ring sefer olduğundan gün boyu çift katlı ve üst katı açık olan gezi otobüslerinden bu fiyata yararlanıyorsunuz ve her 20 dakikada bir bulunduğunuz durağa uğruyor. Toledo eski başkent ve tam bir ortaçağ şehri. Tejo nehrinin çevrelediği bu şehir daracık sokakları, kendine has mimarisi ile yüreğinden yakalıyor gelenleri. Gerçekten içinde hikayeler var ve sizin payınıza da uzaktan tanıklık etmek düşüyor Toledo'nun dillendirdiği hikayelerine.
Bronz çağına kadar uzanan bir geçmişi var ve 1560 yılında 2. Philip'in Madrid'i başkent yapmasına kadar en önemli şehir Toledo.
Roma döneminden Alcantara köprüsü ve 14. yy'da yapılmış olan San Martin köprüsünün bağladığı Toledo'ya San Martin köprüsünden geçilerek Bisagra kapısından ( yeni ve eski olmak üzere 2 Bisagra Kapısı var) giriliyor.
Tajo nehri (Tagus nehri de deniliyor) şehri çepeçevre kuşatıyor ve bu durum Toledo'nun başkent seçilmesinde belirleyici bir faktör olmuş .
Yokuşları yüzünden yürüyerek dolaşması nispeten zor olduğu için turistler için bir seçenek de minyatür trenler.
Toledo'nun şehirkolikler açısından en belirleyici özelliği mimarisi hiç kuşkusuz. Üç kültürün de izleri olduğundan tarihçiler tarafından "Üç Kültür Kenti" diye adlandırılıyor. Müslümanların 373 yıl hüküm sürdükleri bir Avrupa kenti burası. Hristiyan , Yahudi ve Müslümanlar mükemmel bir uyum içinde bir arada yaşamışlar, çok kültürlü ve çok dinli şehirlerden Toledo , aynı zamanda çok hoşgörülü . Romalılardan Araplara , Katolik Krallık döneminden Engizisyona kadar pek çok hikayesi var .
Toledo'da Cervantes ve yarattığı kahramanlar her yerde karşınıza çıkıyor. Cervantes Toledo için "İspanya'nın en değerli mücevheri" tanımlamasını yapmış.
Toledo'nun Cervantes için en büyük önemi eşinin buralı olması.
Sanat tarihinin en büyük ressamlarından El Greco'da
hayatının büyük bir bölümünü Toledo'da geçirmiş.
Toledo'nun her şehir de olduğu gibi olmazsa olmazları var hiç kuşkusuz:
- Toledo Alkazar: Alkazar İspanya'da çoğu şehirde karşılaşılan Kale - Saray karışımı yapılar. 14. yy'da Kale olarak yapılmış Toledo Alkazar'ı.
- Toledo Katedrali: Vizigotlar tarafından yapılmış , müslümanların egemen olduğu dönemde camiye çevrilmiş , katolik krallar dönenimde tekrar katedrale çevriliyor . Mimarisi Fransız gotik tarzda ve yapımı 200 yıldan fazla sürmüş . El Greco , Valezquez , Goya ve Rubens'in gibi en büyük ressamların eserleri var katedralde.
- Santa Cruz: Burası da her dönem iktidardaki dinin kutsallaştırdığı ibadet yeri olmuş.
- Santo Tome Kilisesi: Bu Kilisede görülmesi gereken en önemli eser El Greco'nun Orgaz Kontunun gömülmesi tablosu ve özel bir odada sergileniyor . Orgaz kontu yoksuların koruyucu olarak biliniyor . Efsaneye göre Kont 1323 yılında öldüğünde Santo Tome Kilisesine gömülüyor ve gömülürken iki aziz ortaya çıkıyor , toprağa onlar yerleştiriyor kontu. Bu efsanenin tablosunu El Greco yaklaşık 250 yıl sonra - 1586 ile 1588 yılları arasında yapıyor ve 2 senede tamamlıyor .
- Katolik Krallar Manastır
- Zocodover Meydanı : Burası klasik şehir meydanı yani şehrin nabzı burada atıyor, restaurant, cafe ve hediyelik eşya dükkanları ile bağlıyor konuklarını kendisine
Hediyelik eşya dendiğinde aklıma ilk gelen dikiş yüksükleri tabii bu defa Toledo yazılı ve kahramanı Don Quijoto olmak kaydı ile
- Tabii şehir meydanında yapılacak en güzel aktivitelerden biri özellikle Toledo'nun tadı olan Marzipanlı tatlılardan
yemek ve sevdikleriniz için bademli olanlardan küçük hediye paketleri yaptırmak
Toledo , İspanya krallığının silah üreten şehri olduğundan - hiç ilgimi çekmemekle birlikte - envai çeşit kılıçlar, bıçaklar ve silahlar hediyelik eşya dükkanlarının baş köşesine kurulmuş durumda.Arapların hüküm sürdüğü zamanlarda hayatlarına dahil olan sanatlarından okside edilen çelik üzerine gümüş yada altın kakma işleme tekniği ile yapılan tabaklar, süs eşyaları çeşitli aksesuarlar da anı hediyelikler olarak diğer alternatifler. - El Transito ve Santa Maria la Branca Sinagogları
- Bütün bu turistik yerlere karşın yine de tercihim daracık ortaçağ ara sokaklarında kaybolmaktan yana, geçmişin kokularına bulanmış pencereler ne hikayeler paylaşmıyor ki gelip geçenle …
*** Fotoğraflar ; nAifce tarafından Şubat 2018 tarihinde Toledo'da çekilmiştir ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder