Barcelona'yı gezerken, görülmesi gereken yerlerden biri Pueble Espanol. Burası, Montjuic Tepesine çıkan yol üzerinde, yapay olarak kurulmuş İspanyol Köyü. Köy dediysek, başka bir köy burası. 1929'da Uluslararası Fuar alanı olarak İspanya'nın tüm bölgelerindeki mimari tarzlarını bir arada göstermek üzere birebir ölçeğine sadık kalınarak 117 örnek bina inşa edilmiş Pueble Espanol'de. Fuar bitiminde kaldırılması planlanan bu köy, yıkılmamış ve Açık Hava Müzesine dönüştürülmüş tam aksine.
Pueblo Espanol'e giriş için kişi başı 9.5 Euro ödüyorsunuz ve kale kapısından giriyorsunuz bu İspanyol mimarisindeki tüm örnekleri bir arada barındıran alışveriş köyüne. Neler yok ki!
Elişi mağazalarından, butik çikolatacılara, Venedik maskçılarından, espadrilcilere, camcılardan, müzik aletlerine kadar pek çok mağaza ve restaurant karşılıyor sizi. En keyif aldığım dükkan çikolata dükkanı oldu bu arada. Hangisini alacağınıza karar veremediğiniz yüzlerce çikolata arasından, uzun bir süre sonra yaptığınız seçimin yanına, kahvenizi de ısmarlıyorsunuz ve bu lezzetleri etrafın sessizliğini dinleyerek büyük bir keyifle yiyorsunuz, bütün yorgunluk terk ediyor bedeninizi. Günün tadını çıkartıyorsunuz kısaca. Çok sakin, çok kendine özgü mutlaka görülmesi gereken yerlerden yoksa bir yanı eksik kalır Barcelona’nın...
Leziz çikolataların yapıldığı Çukulata Dükkanı
Pueblo Espanol Tiyatro Girişi
Pueble Espanol’dan alınacak hediyelik eşyaların başında zeytinyağı ve şarap geliyor hiç kuşkusuz.
Cam, deri, seramik, mücevher atölyelerinde canlı olarak ürünlerini yapan zanaatkarlar ayrı bir tat veriyor dükkanlara girdiğinizde.
Son bir not; sinemaya Patrick Süskind’in Koku adlı kitabından uyarlanan filmin bazı sahneleri Pueblo Espanol’de çekilmiştir…
*** Fotoğraflar ; nAifce tarafından Pueblo Espanol'de çekilmiştir ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder